31 Mayıs 2009 Pazar

Yaşamını Şiirle Dokuyan Bir Adam.../ Ahmet Cemal



Yaşamını Şiirle Dokuyan Bir Adam… / Ahmet Cemal

“Her sözcük bir geçittir / bir buluşmaya,çoğu zaman vazgeçilen, / İşte o zaman doğrudur sözcük:buluşmakta direttiği zaman.”

Yannis Ritsos’un “Yalınlığın Anlamı” adlı şiirine ait bu dizeler,CevatÇapan’ın çevirisiyle,”Yazko Çeviri” dergisinin 1 Temmuz 1981 tarihinde çıkan ilk sayısında yer almıştı.Geçtiğimiz Cumartesi sabahı,Prof.Dr. Cevat Çapan’ın 31 Ekim – 8 Kasım 2009 tarihleri arasında düzenlenecek 28. Kitap Fuarı’nın Onur Yazarı seçildiğini okuyunca,aklıma hemen bu dizeler geldi;ve Cevat Çapan’ın,kanımca “yaşamını hep şiirle dokuyan” bu adamın bugüne kadarki yaşam öyküsünü düşününce yukarıdaki dizelerde – haddim olmayarak – ona uygun bir uyarlamaya gitmek ten kendimi alamadım:”Her şiir bir geçittir / bir buluşmaya,çoğu zaman vazgeçilen, / işte o zaman doğrudur o şiir: buluşmakta direttiği zaman…”

Cevat Çapan,şiir ülkesinin şiirle ilgisi yalnızca şairliğiyle,çevirmenliğiyle,şiirseverliğiyle tanımlanamayacak vatandaşlarındandır.Çünkü o,bütün bu özelliklerinin yanı sıra ve onların hepsinden önce,yaşamını doğrudan şiirle örerek yola çıkmış,bu yolda ilerlerken geçit olarak hep şiiri seçmiş,geçişlerinin doğruluğunu da hep şiirde diretmekle kanıtlamıştır;deyiş yerindeyse, Cevat Çapan o yaşama film müziği olarak hep dizelerin ezgilerini seçmiştir.Ama bu,alışılagelmiş ya da sıradan olmaktan çok uzak bir film müziğidir.Bir sinema yönetmeninin,ünlü Yunanlı film müzikleri bestecisi Eleni Karaindrou için söyledikleri,bence Cevat Çapan’ın yaşamının film müziği olan şiir için de geçerlidir:”Onun müziği filmlere eşlik etmekle kalmaz,fakat onları
yorumlar!”Şiir bu yaşamın özüyle öylesine kaynaşmıştır,öylesine özüne dönüşmüştür ki,şiiri çekip çıkardığınızda o yaşamdan geriye belki de sadece iskeletinden yoksun kılınmış bir yapının görüntüsü kalabilir.

Cevat Çapan’ın benim çevirmenlik yaşamımda da çok önemli bir yeri vardır.Bir zamanlar,çevirmenlikte henüz emekleme dönemimi yaşarken,Sabahattin Eyuboğlu,Akşit Göktürk,Tahsin Yücel ve Tomris Uyar’la birlikte, Cevat Çapan da kendime gönüllü olarak ‘Usta’ seçtiklerim arasındaydı.Bu ‘Ustalarım’la ilgili olarak,o yıllarda – Varlık Dergisi’ndeki bir yazımda belirttiğim gibi – şöyle düşündüğümü anımsıyorum: éAcaba günün birinde benim çevirilerim de,onların çevirilerini yayımlayan yayınevleri tarafından basılabilir mi ?” Böyle bir hedef uğruna,bırakınız çevirilerime karşılık para almayı,üste para vermeye hazır olduğumu da çok iyi hatırlıyorum!

Cevat Çapan’la şahsen tanışmamız,yıllar önce,o zamanlar Teşvikiye’de bulunan Avusturya Kültür Ofisi’nde,çevirinin sorunları üzerine düzenlenen bir panelde gerçekleşti.1981’de YAZKO tarafından bir çeviri dergisi kurmakla görevlendirildiğimde,her bakımdan çok değerli desteklerini gördüğüm ilk kişiler arasında Cevat Çapan da vardı.Çapan ile yollarımızın kesişmesi,farklı zaman aralıkları ile o günden bugüne hep sürdü.Ve şiir,bildiğim onca zaman boyun-
ca Cevat Çapan’ın yaşamında hiç eksik olmadı.O,bu ülkenin şiir gündemine şiirle eşlik etti.

Cevat Çapan’ın,”Kültürlerarası Dialogda Çeviri” gibi bir teması olan TÜYAP 28. Kitap Fuarı’nın Onur Konuğu seçilmesini çeviri yaşamımız adına çok önemsiyorum.Onun varlığı,sanıyorum ki fuar boyunca düzenlenecek etkinliklere de damgasını vuracak ve bu etkinliklerde çevirinin öneminin yanı sıra,bir dil olgusu olarak çeviriye ve özellikle de olması gereken çeviri eğitimine ilk sırada yer verilmesine katkıda bulunacaktır.

KAYNAK: 28 Mayıs 2009,Cumhuriyet