Bira da girdi köye diyorsun,kimsenin çaya baktığı yok
Hacı Ekber seksen yaşına değdi,yine aynı derede yıkanıyor
Uğraklı avratlar çoğaldı,enfiyenin fiyatı arttı
Altında çamaşır yıkadıkları söğütler vardı ya,yıktılar
Şimdi ordan Nato yolu geçiyor
Döktüğün diller boşa gitmiş,dediydim sana,dangalaklar anlamaz
Shell istasyonunu bunlar hala İzzet'in benzinlik sanıyor
- Can kulağıyla dinler görünür
İçindeki derdi söylemez,herkesin bildiğini söyler
Çok konuştun,ağzın mı kurudu,ayran verir
Muhtar seçimlerini ciddiye alır,kavga eder,adam öldürür
Genel seçimler için sana söz,hemşerisine oy verir
Kitleyle organik bağ kurduğuna inananları
Ve kendisini parti sananları düşünüyorum
Seçimlerde kavga nizah olmadı,kimsenin baktığı yok
Aşağı mahalle Fevzioğlu'na,yukarı mahalle Karaoğlan'a verdi
Kızamık bol,frengi de var,yine öldürüyor koyun kenesi
Kurt biraz seyreldi,,Zemheri'de geliyor,o da tek tük
Askerden kaçan olmadı,doldular kamyona,hepsi gitti
Birine bir şey olmuş talimde,bilen yok,haber gelmedi.
- Benim en yakın askerlik arkadaşım defterimdir
Bir kısmını taktim ediyorum:
"Baştan geçen hatıralar
7 yumruk ve 4 tepik yedim,ağzım burnum kanadı
.................................
Memleketten bir mektup gelmedi,tabii selam da gelmedi
Bir gariplik çöktü üstüme,sabaha kadar uyuyamadım ./..
Talimde dalgınlık yaptım ve kıymetli bir sopa yedim
Bu da bana ebedi bir hatıra oldu.
Koruyucu bakım harpte zafer için esastır.
Dün arkadaşım İsmail'le yılın filmine gittik.
Tabii efkarlandık ve dertleştik
Gurbet yolu gariplerin yoludur.
..................
Bir aracın en büyük parçalarını sayınız.
285 TL. babamdan gelen en büyük para budur."
Her şeyi defterime yazarım.Şarkı,türkü,şiir,ne olursa.
Bazı kederli anlarımda çiçek resimleri yaparım.
Tezkere bekleyenleri,sakat sakat tadatlara çıkanları düşünüyorum.
Yine Domuzderesi'ndeki köprüden işliyoruz,n'apalım
Yanındaki çatlak duruyor,kimsenin baktığı yok
Kiremit damlı evler yaptırıyor Alamanyacılar
Yüksekçe,helası içinde,güzel oluyor
Bizim,Gazi Mecit ustayı bilirsin
İyiden iyiye çöktü,aç gezip,tok görünüyor
- Karacaoğlan'ı ezbere bilir
Kadınlara yüz vermez
Radyo neyse ne de,teybe aklı ermez
Madalyalar mı ? "Adam sen de" der "hatır gönül işi"
Düşman müfrezesini bir başına imha etmiştir,ama söylemez
Güneşin açık havada çıkacağına inanır
At pisliğindeki arpaları kaynatıp yiyenleri
Bayramları kollayan tahta bacaklıları düşünüyorum
Kızını okula gönderen pek az,gidenler beşi bitirmeden çıkıyor
Milliyetçi öğretmenin çocuğu oldu,perişan zavallı,şikayetçi burdan
Geçende müfettiş vardı,tavşan tersi gibi bir adam,yazık
Haaaa,senden sonraiki kız öğretmen geldi
Bir evde kalıyorlar,pantolsuz gezmiyorlar,başları önlerinde
Sarı benizli,zayıf,aşık gibi kızlar,ağlıyorlarmış avratlara
Sularını kendileri taşıyorlar
- Üşürüz,yine de tezek istemeyiz
Çaputla sıkarız ağrıyan başımızı
Korkudan yalan söyleriz,nişanlıyız deriz
İlk günler ikimiz birden ağlıyorduk,şimdi öyle değil
Alışmışız olmayacağını bile bile
Her yıl daha iyi bir yere atanmamızı isteriz
Kardeşlerini kıskananları düşünüyorum
Yüzü gülmez ablaları düşünüyorum
Sorma,burda da aldı yürüdü pahalılık
Tezek yüz elli kuruş,kötü oğlak yüz lira,kimsenin elmaya baktığı yok
Elektrikten haber çıkmadı,çeşme eski çeşme
Kumarcılar azgın,iki gece üst üste uyumadıkları oluyor
Başlık parası yükseldi,düğünler azaldı,nazlandı kızlar
Hasan'ın oğlu çobanlık yapıyor,avradı kaçtı
Dönmedi o günden bu güne,yeri bilinmiyor
- Yıllardır arar babasının mezarını
Silahına güvenir,kahveye çıkmaz
Okula gelip sobaları yakar,çocukların kalemlerini açar
On lira borç alır,beşini arkadaşına verir
Gelen büyük adamları karşılamaya gitmez
Her lafın sonunu "ağız tetik,dil tüfek" diye bağlar
İnlerde saklanan kaçakları
İşleyen kama yaralarını düşünüyorum
KAYNAK: Türk Şiiri Antolojisi 2. Cilt / Mehmet FUAT /ADAM YAY.
13 Şubat 2013 Çarşamba
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)