25 Eylül 2009 Cuma

Keder gibi ödünç / Haydar Ergülen

*
Eskiden köpeğim gibiydi şiir
ne zaman üzülsem hissederdi
ve yanıma gelirdi

Yaşlı bir köpek şimdi şiirim
Ne kulağı duyuyor ne yüreği


*
O zamanlar öyle yaralıydım ki
bunu yalnızca bir hayvan anlayabilirdi

Hayvandan anladığım bir şey varsa
insanlardan bir bok anlamadığımdır hayatta

Anladım ki:Bir insanda hayvan şart

*
Bazıları ağaçtan toplar kelimelerini
bazıları taştan çıkarır şiirini
bazıları aşkını çölden…

Geceye kalmış gibi olurum
bir sokak pavyonu var da ona
düşmüş bir şair gibi

Benimki ne şiir ne keder
onların terkettiği gölgeyi bulsam
bana yeter

*
Sende denize inen bir sokak
bende başkente giden bir ev
eski duman,eski kömür,eski ray
aramızdan güzel bir karanlık geçti

*
Yağmur yağınca şairler aranmalı
Ve onlara elmadan sormalı,nedir sır,
Yoksa elma da,sır da,şair de
unutulmalı yağmur da ve “susanlara
hiçbir şey sormamalı”

Sana bir elma borcum var ama
Elma biliyor sen bilmiyorsun bunu

*
Kağıttanmış kederi kelimelerin
boşluğun acısı cümleden ince

Ağacın kederi yapraklarından
aşklar yerle bir oluyor gazelden önce

Yağmurun kederi mırıldandığı şeyler
ahşap hanesine bir yetim düşünce

Kiracıya benziyor aşkın kaderi
yerleşmeden çıksa evsiz
yerleşip kalsa yersiz

Benim şiirden başka kederim yoktur

- Şiirde tren yok
Bu ne kederdir?

*
Hüznün son sayısı gibi çıkar
şiir dergilerinin her sayısı



*
Öleceği zaman hayvanlar gibi
saklanmak istiyor ya insan
saklanacak bir yeri olmalı
aşka,çocukluğa,anneye,şiire
yoksa fazla gelir ölüm
ve eksik ölür insan


*
Suyu görünce taşmak istiyorum
onun bir bardağı var benim hiç kimsem

Bir dize daha olacaktı burada ama
Aklım suya gitti,unuttum

*
Gözler var aramızda
Hasan’ın gözleri
Selahattin’in gözleri
Ece’nin gözleri
Seyhan’la konuştuk da
Ece gibi bakmış sona doğru
onun babası da
‘beni bırakma’ der gibi
çocukluğuna baktı babamda

Gözler dolaşıyor ruhumuzda
çarpmayın bakarken
kırmayın geçerken
o gözler bizim şiirimiz
sıcacık ekmeğimiz
ta çocukluktan kalma
o gözler hem çocuk hem baba

*
Anne ağladığında gördüm
çocuğun büyüdüğünü
hayvan ağladığında
ağacın küstüğünü duydum

Dağlar dikine gidiyor
bunda bir his var


*
Hangi yalana inanacağını şaşırdıkça
yalnızca inanmaya inanıyor insan
ve hiçbir yalan kalmıyor sonunda
her şeyin gerçek olduğundan başka

*
Eski yazıda;
‘yüz’ yazmak resimdi
‘göz’ yazmak aşk
ve şiir derlerdi ‘söz’ yazmaya
öyleyse bir ilgisi olmalı
‘güz’ yazmanın kalple
ve ‘yaz’ı çocuklukla
yazmanın



*
Sabah çok zordur
şiirden de zor



*
Bir gülü taşıyamadım dostuma şımarır diye

Haydar ERGÜLEN
KAYNAK: Keder gibi ödünç / Haydar Ergülen /Yasakmeyve
Galiba insanın yakışıklı bir kalbi olmalı önce
sık sık tozu alınmalı,parlatılmalı aynalı sözlerle
benimse kalp hususunda cilalı bir cümlem bile yok
mırıldandığım sözlerin çoğu ondan gelse de… ( kitabın arka kapağından)